Burhan Sönmez, kısa romanı ‘Labirent’te varlığımızın zamanla ve hafızayla olan ilişkisini çok çarpıcı bir biçimde anlatıyor. Roman, geleceğin peşine belki de anlamsızca düşen günümüz insanına ‘şimdi’yi hatırlatıyor.
Saatlerin ve aynaların bize söylediklerini anlayabilir miyiz? Saat olmasaydı, zamanın içindeki yerimizi; ayna olmasaydı yüzümüzün şeklini bilebilir miydik? Şimdiyi belirleyen geçmiş ve geleceğin varlığıysa geçmişimiz olmadan bugünü anlamak mümkün olur mu? İnsan geçmişini unutursa bugünde var olabilir mi?
Boratin’in intihar girişiminde bedeni sağlam ama hafızası kayıp yolculuğuna eşlik ederken bunun gibi nice soru düşüyor aklımıza.
Arkadaşları kendisine bir geçmiş vermeye çalışırken kahramanımız Boratin geçmişini neden unutmaya çalıştığını sorar kendine. Ne yapmıştı? Neden canına kıymak istemişti? Geçmişini bulduğunda bu nedeni bulacaksa ya yeniden kendini yok etmek isterse...
Eskiyle yeni arasında bir geçitte kaybolan, geçmişi bembeyaz bir boşluk olan Boratin’in var olma mücadelesi, dostluk, aile, mahalle, ev ve eşyalara dair tüm aidiyetleri bir kez daha sorgulamamız gerektiğini anımsatıyor. Bizim olduğunu sandığımız her şey aslında hafızamızın bizim için sakladıkları değil mi? Boratin, yaptığı besteleri, yazdığı şarkı sözlerini bile anımsamazken; evindeki eşyaları tanımaz, dostlarını bile hatırlamazken kendini tanımaya çalışarak şimdide kalmak için çaba harcar.
İçinde olduğu an, gördüklerinden ibarettir. Başka bir zamana ait olsalar da o her şeyi şimdide yaşar, öncesi yoktur; sonrası olacaksa her gün yeni bir başlangıç yapmalı, yeni anılar biriktirmelidir.
Burhan Sönmez, kısacık romanı ‘Labirent’te varlığımızın zamanla ve hafızayla olan ilişkisini çok çarpıcı bir biçimde anlatıyor. Geçmişini bulamayan bir adamın var olduğunu hissetme çabası olarak okunabilecek bu roman günümüz toplumlarının hafızasızlığına yaptığı göndermelerle çok daha derin bir yaraya işaret ediyor.
Anlatıcının ben, sen ve o diliyle kurgulandığı roman, bu tekniği oldukça ustalıklı kullanan Sönmez’in günümüz romanına oldukça yeni bir anlatım biçimi katmasıyla da dikkat çekici.
Zamanın ve hafızanın labirentlerinden çıkış yolu var mı sorusunu Boratin’e eşlik ederek okumak oldukça sarsıcı bir deneyim. Geleceğin peşine belki de anlamsızca düşen günümüz insanına ‘şimdi’yi hatırlatan ‘Labirent varlığımızı nerede ve nasıl arayacağımıza dair sorularıyla bizi felsefi bir metin okumaya davet ediyor.
Bakalım siz ‘Labirent’ten nasıl çıkacaksınız?
Alıntı
