Nazım Hikmet ve Vera Tulyakova 1955’te tanışmalarının ardından, Vera’nın eşinden ayrılması ve beraber yaşamaları için elinden gelen her şeyi yapar. Tutku dolu bir aşktır yaşadıkları. Zaman içerisinde birbirlerine telgraflar yazarlar.
Nazım Hikmet’in Vera için yazdığı onlarca cümle vardır. Aşkını, tutkusunu içinde tutamaz. Mavi kirpikli eşi için hissetiklerini okumak bile bizim gözlerimizi doldurur.
Sizi bu aşkın yolculuğuna çıkartmak adına, Nazım’dan Vera’ya uzanan aşk dolu cümleleri ve telgrafları derledik.
“Sen benim küçük annemsin.”
“Lanet olsun, ne muazzam şey seni sevmek!”
“Sen benim aşkım, sen benim kızım, sen benim yoldaşım, sen benim küçük annemsin. Canım, bir tanem, seni sevmeden önce dünyayı sevmesini bile bilmiyormuşum. Bu şehir güzelse senin yüzünden, bu elma tatlıysa senin yüzünden, bu insan akıllıysa senin yüzünden…” Mayıs 1959
“Ve işte ben. Dün sesini işittiğimde dünyanın en mutlu insanı oluverdim. Hep bizi, seni ve beni düşünüyorum.”
“Döndüğümde Rusça’yı gramer kurallarıyla yazacak kadar iyi öğreneceğim mutlaka. Seni böylesine sevmek ve bunu layıkınca yazıya aktaramamak insanı çıldırtıyor. Sen bebeğim benim, anlıyor musun yazdıklarımı? Eğer hastalanmazsam ayın 15’inde yani pazartesi buradan ayrılıyorum. Pazartesi! İşte böyle. Yaz bana, unutma. Ara sıra yani her dakika beni düşün. Öpüyorum seni, sevincim benim.” 18 Haziran 1959, Varşova
“Gittin, boşaldı Prag şehri. İçinden elini çekip çıkardığın bir eldiven gibi boşaldı. Söndü artık seni göstermeyen bir ayna gibi…”
“Bugün cumaymış, yarın cumartesiymiş, çoğum gitmiş de azım kalmış, umurumda değil.”
“Gelsene dedi bana. Kalsana dedi bana. Gülsene dedi bana. Ölsene dedi bana. Geldim kaldım güldüm öldüm.”
“Kimseler yapamaz senin resmini. Sen kendi resmini kendin de yapamazsın. Bir açılıp bir kapanır kapılar yüreğinde. Senin resmini ben yapacağım.”
“Saçları saman sarısı, kirpikleri mavi karım benim…”
Alıntı