Evet tam da adından anlaşıldığı gibi Kağıt Ev, kitaplardan yapılmış bir ev. Peki ne kadar sağlam olabilir kitaptan yapılma bir ev? Kitapların insanın karakterini şekillendirdiğine inanırım. Okumak insanı değiştirir, geliştirir ve güzelleştirir. İşte Kağıt Ev de okumaya adanmış bir kitap.
Bluma’nın ölümüyle başlayan bu hüzünlü hikaye, masasının üzerinde bir zarf bulunması ile devam eder. Bu gizemli zarfta üzeri çimento kaplı bir kitap vardır. Peki ya bu kitabın sırrı neydi? İşte Kağıt Ev’ in hikayesi tam da burada başlıyordu.
“Benim arkadaşım onlar. Kışın üzerimi örtüyor, yazın gölge yaratıyorlar. Beni rüzgarlardan koruyorlar. Kitaplar benim evim. Kendimi bildim bileli birbiri ardına kitap satın alıp duruyorum. İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla. Aslında inşa etmiş olduğu Kağıt Ev hayatıydı onun.”
Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan daha zordur. Kitaplar, sanki asla geri dönemeyeceğimiz bir anın tanıkları gibi, bir ihtiyaç ve unutkanlık anlaşmasıyla tutunurlar insana. Kimse bir kitap kaybetmek istemez. Bir daha okumayacak olsak da başlığında eski, belki de kaybolmuş bir duyguyu taşıyan bir kitabı kaybetmektense bir yüzük, saat veya şemsiye kaybetmeyi yeğleriz. Kitap okumanın tadına varan gerçek kitap sevdalılarının kitapları ile arasında farklı bir bağ oluşur ve onlara bir şey olsun istemezler.
Demem o ki okumakla güzelleşir hayatlar, mutlaka okuyun.
Kitaplar insanların kaderlerini değiştirir. Evet, kitaplar insanların kaderini değiştirir ama insanlar da kitapların kaderini değiştirir.
Yazar: Fatma Eşpek
