Ölümüne Dans: Maraton

15-02-2019

İlke Kodal, Tolga İskit ve Yılmaz Sütçü’nün rol aldığı ‘Maraton’ oyunu, televizyon ekranlarından izlenen yarışma programlarının çıplak gerçekliğini tiyatro sahnesinden aktaran, sorgulayıcı, yaratıcı bir eser.

Moda Sahnesi’nin yeni oyunu ‘Maraton’, dans, tiyatro ve müziğin gücünü birleştiren bir performansla izleyiciyi karşılıyor. Proje danışmanlığını Kemal Aydoğan’ın, tasarım, yönetim ve koreografisini Bedirhan Dehmen’in üstlendiği oyunda dansçıları; İstanbul Devlet Opera ve Balesi Başbalerini İlke Kodal ve daha önce ‘Joko’nun Doğumgünü’ oyununda Joko karakteriyle karşımıza çıkan Tolga İskit canlandırıyor. Yarışma sunucusunu ise ‘Hedwig and Angry Inch’ müzikalinin Hedwig’i Yılmaz Sütçü oynuyor.

Oyunun çıkış noktası 1930’larda ABD’de popüler hale gelen ‘Maraton’ isimli bir televizyon programı. Kapitalizmin meşhur 1929 bunalımı olarak bilinen ve dünya tarihine yön veren ekonomik kriz, pek çok insanın aç kalarak yaşamını yitirmesine ve evsiz kalmasına neden olmuştur. Yoksul gençler çareyi büyük vaatlerde bulunan dans yarışmalarında arar. Günlerce süren hiç durmadan dans eden insanlar pistte kalan son çift olmak için ölümüne dans ederler. İşte Horace McCoy’un ‘Atları da Vururlar’ romanı bu dans maratonlarından birini konu edinmektedir. Sydney Pollack tarafından beyazperdeye de uyarlanan eser bu sezon bir tiyatro oyunu olarak karşımıza çıkıyor. 

Geçen sezon sahnelenen ‘Balerin’ isimli dans tiyatrosunun ardından ‘Maraton’, Bedirhan Dehmen’in Moda Sahnesi’nde oynanan ikinci oyunu. ‘Atları da Vururlar’ romanı ve filminden yola çıkılarak hazırlanan ve bunu dans tiyatrosu olarak sahneye koyan Dehmen, oyunda popüler kültürün insanları kıyasıya yarıştıran hallerini gözler önüne seriyor. Oyun ‘Yeni Türkiye’, ‘yırtmak’ gibi söylemler etrafında şekillenirken ekonomik kriz, dini öğeler yarışma sunucusunun anonslarıyla seyirciye aktarılıyor.

Bir televizyon programının tiyatro oyunu olarak sahnelenmesi, tiyatro izleyicisinin televizyon programı mı yoksa tiyatro oyunu mu izlediği konusunda gelgitler yaşamasına sebep oluyor. Bu, oyunun tasarım ve yönetimindeki başarının yanı sıra program sunucusunu canlandıran Yılmaz Sütçü’nün performansının da bir sonucu. İlke Kodal’ı klasik eserlerin dışında dans tiyatrosunda da izlemek tiyatro izleyicisi için etkileyici bir deneyim. Yarışmada günlerce dans eden çifti canlandıran İlke Kodal ve Tolga İskit’in performansları, karakterlerin yaşadığı psikolojik süreçleri aktarımı, izleyicinin, dikkatini oyun boyunca sahnede tutmasını sağlıyor.

Seyirci bir noktada yarışma sunucusunun sahneye elinde atıyla çıkıp şarkı söylemesiyle karşılaşıyor. At bazen şovun bir parçası, bazen de kadın dansçının bir öfke anında alıp kaçtığı bir obje. Oyunun en dikkat çekici ve seyirciyi sarsan bölümlerinden biri bu at metaforu. Sunucu adeta bir at yarışı sunuyor gibi dansçıları sahne etrafında nefes nefese koşturuyor: At gibi koşan insanların maratonu tamamlamasına günler kalmış, 40 günün sonunda kazanan iki ev sahibi olacak. Günlerce dans eden, ayakta durmakta güçlük çeken hatta yere yığılan dansçılar adeta bir boksör gibi nakavt olmamak için sunucunun geri sayımıyla tekrar ayağa kalkıp dansa devam etmeli.

Oyunun dikkat çeken sahnelerinden bir diğeri ise İlke Kodal’ın bir anda sunucunun elindeki kırbaçla ona saldırdığı an. Bu bölümde seyircinin oyun boyunca biriken intikamı alınıyor. Sunucu yayının kesilmesi için bağırmaya, ağlamaya başlıyor. Kodal’ın sunucuya kırbaçla saldırış anı geri sarılıyor, sanki bu hiç yaşanmamış gibi izleyiciye yeni bir gerçeklik sunuluyor. Reality show programlarındaki gibi gerçekliğin üstü örtülerek yeniden kurgulanıyor. Oyun kaldığı yerden devam ediyor. ‘Maraton’, televizyon ekranlarından izlenen yarışma programlarının çıplak gerçekliğini tiyatro sahnesinden aktaran, sorgulayıcı, yaratıcı bir eser.

Oyun 7 Kasım Çarşamba günü saat 20.30’da ve sezon boyunca Moda Sahnesi’nde izlenebilir.

Aynı kategoriden diğer haberler
Vincent'i tanıdığımızı düşünürüz değil mi? Ne de olsa o boyayı yiyen, kulağını kesen, garip resimler ...
Burası, İstanbul’un kültür, sanat ve eğlence merkezi... Burası Taksim, burası Beyoğlu... Bu iki isim hep bera...
Zeus Kimdir? Bugün konumuz yunan mitolojisinin en büyük ve en güçlü ama bir o kadar tuhaf ta...
Meksikalı sürrealist ressam Frida Kahlo 1907’de Coyoacan’da doğdu. Çocukken, etkilerini hayatının son...
Ebru Sanatı Nedir ? Ebru Sanatı, yoğunlaşmış sıvı bir zemin üzerinde hazırlanan ve öncelikle kâğıt üst&...
90 yaşında hayata veda eden Ara Güler'e dair... Kendisini ‘fotoğraf sanatçısı’ olarak değil, &ls...
Attilâ İlhan Bilim, Sanat ve Kültür Vakfı’nın, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları&rsquo...
Unesco’ya bağlı WFP’nin gözetiminde yapılan Uluslararası Kadın Şiiri Festivali FeminİSTANBULbu yıl 1–3...
Uluslararası Kadın Şiiri Festivali FeminİSTANBUL bu yıl üçüncü kez düzenlenecek. Unesco’ya b...
EDEBİYAT ödüllerine medya ve kitabevleri gereken ilgiyi gösteriyor mu? Yeterince değil, hayır demeye dilim var...
Ne yazık ki çeviribilim alanında bizi aydınlatacak pek az çalışmamız söz konusu. Yüksel Pazarkaya&rsq...
Ankara Sinema Derneği'nin düzenlediği Gezici Festival, bu yıl 30 Kasım'da yirmi dördüncü kez yoll...
Lars von Trier’in kült filmi ‘Dogville’, 12 kişilik kalabalık bir oyuncu kadrosuyla tiyatroya taşındı....
İlke Kodal, Tolga İskit ve Yılmaz Sütçü’nün rol aldığı ‘Maraton’ oyunu, televizyon ek...
En Çok Okunanlar
Magazin.com.tr derleme haberlerden oluşmaktadır. Yayınlanmasını sakıncalı gördüğünüz haberler için bizimle iletişime geçebilirsiniz.