Eski çağlarda “Dünyanın Merkezi” olarak adlandırılan ve dünyanın en gizemli adası olarak kabul edilen Paskalya Adası’nın (Rapa Nui), gizemi çözülemeyecek gibi görünüyor.
Güney Pasifik Okyanusu’nun ortasında yükselen büyüleyici ve gizemli bir nokta. En çekici noktasından biri ise yıllardır yapılan araştırmalara rağmen sırrı çözülemeyen heykeller. Öyle ki keşfedilmesinin üzerinden yüzlerce yıl geçmesine rağmen hala gizemini korumaya devam ediyor. İşte, dünyanın en ilginç adalarından biri olan Paskalya Adası ile ilgili bilinmesi gerekenler…
İlk bakışta tıpkı İzlanda gibi ağaç yetişmeyen çorak bir coğrafyayı andıran bu ada, Şili kıyılarından yaklaşık 3,600 km uzaklıkta bulunuyor ve konumuyla ana karaya en uzak ada unvanını elinde bulunduruyor. Asıl şaşkınlık ise 1860 yılında adaya kayıtlı olarak ilk kez ayak basan Tahitili denizcilerin ya da adaya bugünkü ismini veren Hollandalı denizci Jacob Roggeveen’in yaşadığı gibi metrelerce yükseklikteki insan başı heykellerini görünce yaşanıyor.
Paskalya Adası, 1722 yılında Paskalya Bayramı öncesinde keşfedildiği için bu ismi alıyor. Aslında adanın gövdesini oluşturan Terevaka Yanardağı nedeniyle volkanik bir kara parçası olarak adlandırılan Paskalya’nın, ilk olarak M.S. 318 yılında keşfedildiği tahmin ediliyor.
Jeolojik, iklimsel ve diğer çevresel faktörler nedeniyle bugünkü halini almadan önce pek çok bitki, kuş çeşidine ev sahipliği yapan ve bereketli bir ada olan Paskalya Adası’nda o dönemlerde Polinezya yerlilerinin yaşadığı düşünülüyor. Ayrıca ana karaya olan uzaklığı nedeniyle adada yaşayanların zaman içinde tamamen kendilerine ait bir kültür ve din anlayışı benimsediklerine inanılıyor. Ancak adanın dört bir yanına yayılmış olan heykellerle ilgili soru işaretleri günümüzde de varlığını sürdürmeye devam ediyor.
Adaya yalnızca hava yolu üzerinden ulaşım imkanı sağlanıyor fakat ada içerisinde büyük bir yerleşim ve aktif bir yaşam olmaması, yalnızca turistik amaçlar doğrultusunda gerçekleştirildiği için sefer sayılarının azlığı ilk bakışta dikkat çeken olumsuz detaylar arasında yer alıyor.
Seferlerle ilgili bilinmesi gereken olumsuz sayılabilecek diğer bir detay ise aradaki mesafeden kaynaklı olarak pek de bütçe dostu sayılamamaları. Paskalya Adası’na şimdilik sadece Santiago Havaalanı’ndan devlete ait olan tek bir hava yolu şirketinin seferleriyle ulaşılabiliyor. Tüm olumsuzluklarına rağmen uçak biletlerinin aylar öncesinden satın alınabildiğini, sadece Paskalya Adası’nı gezdiren turlar olduğunu belirtmekte fayda var.
Alıntı