Bazı metinlerin çevirisi, edebiyat tarihine sağladığı faydaların da ötesinde pek çok ayrıntı barındırır. Bu ayrıntıların varlığı, temelde anlatılan edebiyat hatıralarını oluşturan en önemli parçalar arasında yer alır. Çünkü tarihsel sürecin beslendiği zemin, her zaman için kendini yeniden yaratmaya yönelen süreçlerin meydana gelmesiyle mümkündür. Yazar, yalnızca metni yaratmakla değil, onun pek çok dilde kendisini ifade etmesindeki rolünü de iyileştirmelidir. Edebiyatımızın en önemli kalemleri arasında yer alan Oğuz Atay, tam da böylesi bir rolün en önemli aktörü olmuştur.
Elias Canetti’nin Körleşme romanının dilimize kazandırılması, söz konusu rolün en kıymetli hatıralarından birini yaratmıştır.
Ahmet Cemal‘in hatıralarından sizler için derledik.
Günlerden bir gün usta yazar Oğuz Atay, çevirmen Ahmet Cemal’i telefonla arar ve doğrudan konuya girer. “Sen” der, “rakı içmeyi sever misin?”
O zamana kadar Oğuz Atay’la karşılaşmamış olan Ahmet Cemal, Atay’ın yalnızca adını duymuştur ve Tutunamayanlar adında bir de romanının olduğunu bilmektedir.
Ahmet Cemal, “rakı içmeyi sever misin?” sorusuna “arada evet” cevabını verir. Bu defa ikinci soru gelir, “Peki hiç şalgam suyu ile birlikte içtin mi?”
“Hayır” cevabını alan Oğuz Atay konuşmasını sürdürür, “Güzel. O halde bu akşamüstü saat altıda Atlas Sineması’nın girişinde ol. Seni bir yere götüreceğim.”
Sözleştikleri saatte buluşurlar ve bir meyhaneye girerler. Oğuz Atay, Ahmet Cemal’le uzun zamandır tanışıyormuş gibi konuşmaktadır. Şimdiye kadar yaptığı çevirileri de eksisiz okumuştur.
Bir süre sonra çantasından Elias Canetti’nin “Auto-da-Fé” adlı kitabını çıkaran Oğuz Atay konuşmasını sürdürür.
“Bu romanın aslı Almanca. Ben İngilizce çevirisini bir solukta okudum. Şimdi sen en kısa zamanda romanın Almancasını getiriyorsun ve yine en kısa zamanda çeviriyorsun.Müthiş bir yazar, romanı da öyle!”
Ahmet Cemal, Oğuz Atay’ın bu isteğini “Emir büyük yerdendi,” diyerek ifade edecektir.
Daha sonrasında kitabın Almancası Avusturya Kültür Ataşesi Prof. Hans E. Kasper’ın yardımlarıyla kısa sürede getirilir.
Ve Ahmet Cemal büyük bir ciddiyetle çeviri çalışmalarına başlar. Hatta kitabın bazı pasajlarının Türkçesini okur ve çok beğenir.
Ancak Oğuz Atay, büyük bir hevesle istediği çevirinin tamamlandığını göremeden 1977 yılında hayatını kaybeder.
Alıntı