Sait Faik Abasıyanık‘ın eserlerinde karşımıza çıkan her şey, aslında onun yaşamının bir parçası olarak varlık gösteren detaylardır. Zaten anlatılan hikayeyi güçlü kılan asıl mesele de o detayların varlığında gizlidir. Halkın arasında yaşayan ve onlardan biri olarak anlatan yazar, şiirlerinde de aynı akıcılığı ve çizgiyi büyük oranda korumuş ve kurmuştur.
Sevengül Sönmez’in A’dan Z’ye Sait Faik adlı kitabında yer alan sinema ayrıntısı da bunlardan bir tanesi. Sizler için derledik.
Sait Faik Abasıyanık, öyküleri ve şiirlerinin yanı sıra sinemayla da yakından ilgilenen çok yönlü bir sanat insanıydı.
Özellikle 14.30 seansında film seyretmeyi seven yazar, hiçbir filmi kaçırmaz, pardösüsünün cebinde ise kabak çekirdekleri taşırmış.
Üstelik öyle rahat bir tavırla sinemaya girermiş ki, balkon ya da koltuk bileti satın almaz, doğrudan birinci kısıma oturarak filmin başlamasını beklermiş.
Diğer seyircilerin bakışlarına aldırış etmediği gibi, onların şaşkınlığını gözlemlemekten ayrı bir keyif alırmış.
Gece geç bir saatte meyhanede karşılaştığı yazar dostu Sabahattin Batur’a sinemaya gitmeyi önermiş, ancak saatin geç olduğu cevabını alınca, “Ne bilirsin sen, bir filmi illa başından mı seyretmek gerekir!” diyerek çıkışmış.
Yani Sait Faik için asıl önemli olan mesele sinemada olmak ve o atmosferi yaşamakmış. Filmin başı, sonu ya da ortası onun için pek önemli değilmiş.
Günün birinde İstiklal’de rastladığı Bedri Rahmi’nin fikir almak için “Görülecek film var mı?” sorusuna “Hepsi birbirinden bok!” yanıtını vermiş.
Bazı filmlerde sıkılıp uykuya dalan Sait Faik, bu durumu da arkadaşlarından saklamazmış. Hatta Bedri Rahmi’nin “Japon filmini gördün mü? sorusuna “Gördüm ama hiç sarmadı, galiba yarısında uyuyuvermişim.” diyerek karşılık vermiş.
Sevengül Sönmez’in A’dan Z’ye Sait Faik kitabındaki bu ince detaylar, aslında yazarın ne denli halk insanı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Alıntı