Yeşil Yol, Amerikalı yazar Stephan King tarafından yazılan birçok dalda aday gösterilen ve çeşitli ödüllere ev sahipliği yapan dram filmidir. 60 milyon dolar bütçesiyle çekilen film, 290,701,374 milyon dolar hasılat ederek büyük başarılara imza atmıştır. Ayrıca duygusal sahneleri ve herkesi etkileyen konusuyla da akıllara kazınmıştır.
“Acımasız katillerin bulunduğu CouldMountain hapishanesinin E bloğuna hoş geldiniz. Buradaki mahkumlar ‘Yaşlı Sparky’ diye bilinen elektrikli sandalye için sıralarını beklerlerdi. E Blok’a sadece idam edilecekler gönderiliyordu. Hapishane gardiyanlarından Paul Edgecombe için bütün katiller aynıydı. Ta ki John Coffey adındaki mahkumla tanışıncaya dek.”
İkiz küçük kızlara tecavüz etme ve öldürme suçundan idama mahkum olan John Coffey, CouldMountain hapishanesine gönderilir. İri cüsseli yumuşak kalpli olan John Coffey hapishanedeki herkesin hayatını değiştirecekti.
Günler geçtikçe gardiyanlar John Coffey’i tanır ve onun ne kadar iyi kalpli ve kimseyi incitemeyecek biri olduğunu anlarlar.
Gardiyanlardan bir tanesi olan Paul’un sağlık sorunları vardı. John Coffey ise Paul’u iyileştirebilecek olağanüstü bir güce sahipti. John, Paul’un hastalığını fark ederek onu iyileştirir. Paul, bu olayın gerçekleşmesini şaşkınlıkla izler ve John gibi birinin olmasını Tanrı’nın gönderdiği bir lütuf olarak adlandırır. Paul anlar ki, John’un olağanüstü bir şekilde insanları iyileştirme gücü vardır ve bu suçu o işlememiştir. Fakat buna kimsenin yapacak bir şeyi yoktur.
Hapishanenin diğer gardiyanlarından biri olan Percy, insanların acı çekmesinden zevk alan sadist ruhlu bir adamdır. Hapishane mahkumlarından birinin hayatında sahip olduğu tek şey olan ve çok sevdiği fareyi ayağıyla basarak öldürüp mahkumun çektiği acıyı zevkle izler.
John Coffey gözyaşları içerisinde gardiyanların hayret dolu bakışları altında fareye tekrardan bir yaşam sunar. Şaşkınlıkla bakan gardiyanların aklına cezaevinin müdürünün karısı Melinda gelir. Melinda ölümcül bir hastalıkla savaşan bir kadındır.
Gardiyanlar bir umut John Coffey’nin iyileştirebileceğini düşünerek John’u bir gece yarısı hapishaneden kaçırırlar. John gücünü kullanarak Melinda’yı iyileştirir. Paul ve diğer gardiyanlar o zaman anlar ki John aslında insanları iyileştirmiyor hastalığı kendi içine hapsediyordur.
Gardiyanlar kötüleşen John’u alıp zor da olsa hapishaneye geri götürürler. John kendi adaletini sağlayarak Melinda’dan aldığı hastalığı kötü kalpli gardiyan olan Percy’e aktarır ve onun kendini kaybetmesine neden olur.
John’un idam günü gelmiştir. Paul Tanrı tarafından gönderilen böyle bir adamı öldüremeyeceğini anlar ve John’a onu kaçırma teklifini sunar. John artık yaşamaktan yorulduğunu söyler ve Paul’a bir hediye verir ve o güne dair yaşananları ona gösterir. İkizleri o öldürmemiş ve onlara tecavüz etmemiştir.
Paul, John’a son isteğini sorar ve o dileğini gerçekleştirir. Son dileği gerçekleşen John Coffey gardiyanlarla beraber son kez yeşil yolda yürürler. Karanlıktan korkan John Coffey gardiyanların gözyaşları seyircilerin ise nefret dolu bakışları arasında yaşamına son verilir.
Ölmeden önce mutlaka herkesin izlemesi gereken Yeşil Yolun idam sahnesi oyuncuların gerçekten gözyaşlarını tutamaması nedeniyle 14 kere baştan çekilmiştir. Stephan King’in kitaplarından uyarlanan 30 tane film olsa da 100 milyon dolar barajını geçen her sahnesiyle seyirci de yara açan tek film Yeşil Yol olmuştur.
Yazar: Hande GÜNGÖR